Aydın
DOLAR42.2631
EURO49.0719
ALTIN5726.6
Sedat Gürbüz

Sedat Gürbüz

Mail: [email protected]

BU ÜCRETLE YAŞANMAZ!

BU ÜCRETLE YAŞANMAZ!

 

İktidarın “zam” dediği şey, milyonlara dayatılan organize bir yoksulluk rejimidir

Bu ücretle yaşanmaz.
Ne Ankara’daki makam odalarında…
Ne televizyon stüdyolarında…
Ne de TÜİK’in süslü tablolarında…

Bu ücretle ancak hayatta kalınır. O da her ay biraz daha eksilerek.

Asgari ücret açıklandı. İktidar her zamanki cümleyi kurdu: “Çalışanı ezdirmedik.”
Peki kim eziliyor?

Cevap sokakta.
Markette etikete bakıp ürünü geri koyanlar…
Kirayı denkleştirmek için borcu borçla kapatanlar…
Çocuğunun beslenme çantasını eksiltenler…

Bu tabloya “refah” demek, halkın aklıyla alay etmektir.

Yine rakamlar konuştu.
Yine yüzdeler havada uçuştu.
Yine dayanak aynıydı: TÜİK.

Ama bu ülkede kimse TÜİK grafikleriyle karnını doyurmuyor.
İnsanlar maaş bordrosuna değil, pazardaki etikete bakarak yaşıyor.
İktidarın açıkladığı enflasyonla halkın yaşadığı enflasyon arasında derin bir uçurum var.
Ve o uçurumda emekçinin alın teri duruyor.

Gerçeği açıkça söyleyelim:
Bu bir hata değil, bilinçli bir tercihtir.

Asgari ücret düşük tutuluyor.
Çünkü ucuz emek bu düzenin yakıtıdır.
Çalışan yoksullaştırılıyor, sermaye korunuyor.
Yoksulluk yönetiliyor, itiraz bastırılıyor.
Borçlu, güvencesiz ve yorgun bir toplumdan sessizlik bekleniyor.

Asgari ücret artık “en az” ücret değildir.
Asgari ücret, en yaygın ücrettir.

Bu, ücret politikasının iflasıdır.
Üretim var, emek var ama adil paylaşım yok.
Çalışanlar çoğunlukta ama karar masasında yok.

Bu bir ekonomi meselesi değil;
düpedüz sınıfsal bir tercihtir.

“Sosyal devlet” diyorlar.
Sosyal devlet, açlık sınırında yaşamayı normalleştirmek değildir.
Asgari ücret bir lütuf değil, anayasal bir haktır.
Ve bugün bu hak, göz göre göre budanmaktadır.

İktidarın yaptığı zam geçimi sağlamıyor.
Yoksulluğu kalıcılaştırıyor.

Açık yazıyoruz:
Bu zam çözüm değil.
Bu zam oyalamadır.
Bu zam, “daha fazlasını istemeyin” demenin ekonomik karşılığıdır.

Bir ülkede çalışanlar her yıl biraz daha fakirleşiyorsa,
ortada bir “başarı hikâyesi” yoktur.

İyi pazarlanmış bir başarısızlık vardır.
Ve o başarısızlığın bedelini her gün milyonlar ödüyor.

BU ÜCRETLE YAŞANMAZ.
Yaşatmadığınız her günün hesabı,
bir gün mutlaka sorulur.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar