CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, İncirliova’da yaşanan zirai don felaketinin ardından pamuk tarlalarının yüzde 80’inin zarar gördüğünü belirterek, Tarım ve Orman Bakanlığı’na kapsamlı ve kalıcı önlemler alınması çağrısında bulundu.
CHP’li Bülbül, son günlerde İncirliova ve çevresinde yaşanan zirai don olayının ardından üreticinin büyük zarar yaşadığını belirtti. Bülbül, yaşanan felaketin yalnızca pamuk tarlalarını değil, yonca, mısır ve zeytin gibi pek çok ürünün de olumsuz etkilendiğini ifade etti.
Bülbül, “Çiftçi, ani don ve dolu yağışlarının ürünlerinin yüzde 80’ine zarar verdiğini söylüyor. Bazı arazilerde zarar oranı yüzde 100’e kadar çıktı. Bu durum hem üreticinin gelir kaybına hem de tüketiciye yansıyacak gıda fiyatlarında dalgalanmaya neden olabilecek ciddi bir tarımsal afete dönüştü” dedi.
MECLİSE SORU ÖNERGESİ VERDİ
CHP’li Bülbül, zirai donun etkilerini TBMM gündemine taşıyarak Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi sundu.
Bülbül, önergesinde şu sorulara yanıt aradı:
Zirai don olayından etkilenen ilçeler ve ürünler hangileridir?
Zarar oranları ve etkilenen üretici sayısı nedir?
Bakanlık tarafından zarar gören çiftçilere yönelik bir destek programı başlatılmış mıdır?
Son yıllarda artan zirai don olaylarına karşı Aydın’daki tarımsal ürünleri korumak için ne tür çalışmalar yapılmaktadır?
“DESTEKLER YETMEZ, KALICI POLİTİKALAR GEREKİYOR”
Bülbül, yaptığı açıklamada yalnızca destek ödemelerinin yeterli olmayacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Artan girdi maliyetleri, kuraklık ve don felaketleri, Türkiye’nin dört bir yanında çiftçiyi zorluyor. Yanlış ekonomi politikaları yüzünden ayakta kalmakta zorlanan üreticiler, şimdi de don felaketinin etkileriyle mücadele ediyor. İncirliova’da pamuk tarlaları büyük zarar gördü; bazı üreticiler, ekim alanlarının yüzde 80’inin kullanılamaz hale geldiğini söylüyor.
Sadece destek ödemeleriyle bu tablo değişmez. Çiftçinin üretmeye devam edebilmesi için donla mücadelede kapsamlı ve kalıcı önlemler alınmalıdır. Üreticinin çaresizliğini seyretmek yerine, çözüm için el birliğiyle hareket etmek zorundayız.”






























Yorum Yazın