© Aydın Kritik 2021

CHP’li Bülbül: “Kötü muamele ve işkencenin hukuka aykırı genelgelerle üstünün örtülmeye çalışılması suçtur”

CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, Danıştay’ın Emniyet Genel Müdürlüğü’nün eylemlerde polis müdahalesi sırasında ses ve görüntü kaydı alınmasını yasaklayan genelgesini bir kez daha iptal etmesine ilişkin açıklama yaparak, “Bu karar, yalnızca bir genelgenin iptali değil, aynı zamanda anayasanın, hukuk devletinin ve yurttaşın temel haklarının yeniden teyidi ve iktidarın hukuksuzluğunun tescilidir” dedi. CHP’li Bülbül, uygulamadaki yanlışlığın altını çizerek, “Bu hakkın sistematik biçimde engellenmeye çalışılması, kötü muamele ve işkencenin hukuka aykırı genelgelerle üstünün örtülmeye çalışılması suçtur” dedi. 

Danıştay’dan emniyete ‘görüntü ve ses kaydı yasağı’ reddi

CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, Danıştay’ın Emniyet Genel Müdürlüğü’nün eylemlerde polis müdahalesi sırasında ses ve görüntü kaydı alınmasını yasaklayan genelgesini ikinci kez iptal etmesinin ardından yazılı açıklama yaptı. Uygulamadaki yanlışlığa karşı hukuku hatırlatan CHP’li Bülbül’ün açıklamasında şunlar kaydedildi:

 “Danıştay 10. Dairesi, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 2021 tarihli ses ve görüntü kaydını yasaklayan genelgesini bir kez daha iptal etti. Kararda, Anayasa’nın 13. maddesi gereği temel hak ve özgürlüklerin yalnızca kanunla sınırlanabileceği açıkça belirtilirken; yürütme organının bir genelge yoluyla anayasal hak ve özgürlükleri kısıtlamasının hukuka aykırı olduğu vurgulandı.

“Hak ve özgürlüklerin kısıtlanması kabul edilemez”

Bu genelge, açıkça hukukun ve anayasanın üstüne basarak barışçıl gösteri yürüyüşlerini bastırmanın, kolluk şiddetini görünmez kılmanın ve kamuoyunun gerçeğe erişimini engellemenin bir aracıydı. Aynı zamanda yürütmenin haddini aşarak yasamanın görev alanına giren bir konuda söz söylemesi, özellikle yurttaşın temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayan bir müdahaleye kalkışması kabul edilebilir bir durum değildir.

“Hak arama özgürlüğüne açık bir saldırıdır”

Kolluk müdahalesi sırasında yapılan ses ve görüntü kayıtları, kötü muamele ve işkence olgularının en önemli delilleridir. Hukuka aykırı bir genelge yoluyla yurttaşın görüntü almasını engellemek, hak arama özgürlüğüne açık bir saldırıdır.

“İktidarın hukuksuzluğunun tescilidir”

Genelgenin uygulandığı süre boyunca sokaklarda yaşanan şiddet görüntülerinin üstünün örtülmeye çalışıldığına, gazetecilerin ve vatandaşların sistematik biçimde baskı altına alındığına defalarca tanık olduk. Bu karar, yalnızca bir genelgenin iptali değil, aynı zamanda anayasanın, hukuk devletinin ve yurttaşın temel haklarının yeniden teyidi ve iktidarın hukuksuzluğunun tescilidir.

“Kolluk muameleleri şeffaflıkla denetlenmeli”

Anayasanın 34. Maddesiyle güvence altına alınan barışçıl gösteri hakkının kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılması, devletin pozitif yükümlülüklerinden biridir. Bu hakkın sistematik biçimde engellenmeye çalışılması, kötü muamele ve işkencenin hukuka aykırı genelgelerle üstünün örtülmeye çalışılması suçtur. Kolluk muamelelerinin şeffaflıkla denetlenmesi ve hak ihlallerinin delillendirilmesi bir yükümlülük değil, hukuk devleti ilkesi gereği bir zorunluluktur.”

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER